Sayfalar

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Mesgul Anne Bunu Okudu 4 - İnsancıklar (Dostoyevski)


Ben bu kitabı daha önce okuduğum halde arada aklıma geldikçe döner döner okurum.Kesinlikle tavsiye ederim.Okumayan kaldıysa tabi.Her çeşit konuyu okumayı severim ama klasiklerden aldığım tadı sanırım hiç bir kitaptan alamıyorum. Kitap hakkında ayrıntılı bilgi almak isterseniz. www.kitapyurdu.com da yorumları okuyabilirsiniz. 


İnsancıklar romanının Özeti
Kitap fakir bir devlet memuru olan Makar Alekseyevich ile uzaktan akrabası olan Varvara Alekseyevna arsındaki ilişkiyi konu alır. Mektup şeklinde yazılan bu kitap aslında klasik bir ifade ile dönemin Rusyasının aynasıdır. İnsanların nasıl ekonomik sorunlar yaşadığını, bunları nasıl karşıladıklarını ve bu sıkıntılar içinde birbirleri ile olan dayanışma ve yardımlaşmaları konu alır. Aslında hikayede gizlenmiş bir aşk hikayesi de vardır. Makar ve Varvara sürekli birbirleri ile mektuplaşır, birbirlerine destek olurlar. Makar elinde olan azıcık bir varlığı bile Varvara için harcamaktan ve ekonomik sıkıntıya girmekten çekinmez. Ama sonunda ikisininde tüm kaynakları tükenir ve umutsuzluğa sürüklenirler. Varvara zengin bir adamla tanışır ve onunla evlenmeye karar verir. Başta makar da bu konuya olumlu yaklaşır ama Varvara gittikten sonra onsuz yaşayamayacağını anlar…
İnsancıklar, yaşlı bir kâtibin çok uzak bir akrabası olan küçük bir kıza olan yakınlığını (aşkını) ve ona karşı utangaç, saygın çabalarını anlatır. Zorla geçinen ve kendisi bakılmaya muhtaç olan yaşlı kâtip kendini bu genç kıza karşı sorumlu hisseder. Genç kızın tüm ekonomik gereksinimlerini karşılamayı kendisi için bir zorunluluk olarak kabul eder yaşlı adam. Oysa kalın kafalı bu yaşlı memurun ceketinin düğmeleri bile dökülüyordu, giyecek doğru dürüst elbisesi yoktu. Adamcağız genç kıza öyle bağlıdır ki, laf olur diye doğru dürüst-kızın kendisini sık sık çağırmasına karşın-kızın evine gitmez. Hep mektuplaşarak görüşmüş olur, paraları başkasıyla yollar. Ve mektuplarında çokça anacığım, kızım diye hitap eder. Bu eserde daha çok acıma duygusu egemendir. Yoksul genç kız sonunda kendisine evlenecek bir adam bulmuştur. Ve yaşlı kâtip son mektubunda-nikâhtan sonra kocasıyla gidecek genç kıza-şöyle seslenir: “(…) Bundan sonra kime mektup yazacağım ben? Söyleyin meleğim, artık kime “Anacığım…” diyeceğim? Sizi artık nasıl göreceğim, melekciğim? Öleceğim Varenka, mutlaka öleceğim, kalbim bu acıyı kaldırmaz. Tanrı’nın nuru gibi, kendi kızımmışçasına sevdim sizi, tamamen sevdim. Salt sizin için yaşıyordum, siz varsınız diye belgeleri temize çekiyor, gezip dolaşıyor, hissettiklerimi mektuplara aktarıyordum. Belki farkında değilsiniz fakat böyleydi. Bizi terk edip gidemezsiniz küçük dostum. Gidemezsiniz çocuğum, olamaz bu. Bakın yağmur iniyor, bu soğuğu göğüsleyecek ölçüde sağlıklı değilsiniz. Arabanız da koruyamaz sizi, mutlaka soğuk alırsınız. Daha şehir sınırlarındayken arabanız yuvarlanır, parça parça olur. Biliyorsunuz, Petersburg arabaları sağlam değildir. (…)” Genç kıza para yetiştirebilmek için evde belgeleri temize çekerek fazladan çalışan ve bu son mektubunda bile kızım diyecek kadar utangaç olan bu yaşlı adamın aşkı böylesi açıklanamayandı. Hele gitmesini engellemek için söylediği araba devrilmesi bahanesi tam bir trajikomik durumdu.


Fyodor Mihayloviç Dostoyevski ilk romanı “İnsancıklar”da (1846) anlattığı yoksul insanlar gibi yaşam sürdürürken edebi yaşamının daha ilk yıllarında aristokratik-burjuva bir toplumda kafa işçiliğinin aşağılanan konumuna ilişkin deneyimler edindi. İlk kitabı “İnsancıklar” bu döneme ait bir ürün oldu. “İnsancıklar”ın büyük yankı uyandırması ve Belinski’nin taktir dolu sözleri Dostoyevski için büyük mutluluk kaynağı oldu. Dostoyevski’nin 24 yaşındayken yazdığı ilk romanı İnsancıklar yayımlandığında Şair Nekrasow, ”Yeni bir Gogol doğdu!” diye haykırmış, dönemin ünlü eleştirmeni Belinski ise, onu övgüye boğmuştu. Dostoyevski, gerçekten de sonraki romanlarında ince bir duyarlılıkla daha da derinlemesine işleyeceği insan sevgisi, acıma ve suçluluk duygularının ilk ve çarpıcı örneğini İnsancıklar’da vermiş; acı çeken sıradan insanın fırtınalarla dolu iç yaşantısının anlatırken, psikolojik ayrıntıları tüm boyutlarıyla yansıtmayı başarmış, böylelikle de dünya edebiyatına küçük ama dev bir yapıt armağan etmiştir.


Başlama Tarihi : 10.08.2012
Bitirme Tarihi :   12.08.2012 
Sayfa Sayısı :   172
Aslında 3 sürecek bir kitap değil.Tek gecede okunabilecek incelikte ama 0-3 yaş bir bebeniz varsa bu pek mümkün olmuyor :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder