Sayfalar

8 Kasım 2014 Cumartesi

Premio Dardos Ödülüm ve Ödül Gönderdiğim Arkadaşlarım :)

Çok sevgili blogger arkadaşım bana premio dardos ödülü göndermişti.Ben ise ancak fırsat bulup yazabiliyorum.Geciktiğim için özür dilerim canım.  Canım arkadaşım Süheyla : cekmecemden blogunun sahibesi : http://benimsel.blogspot.com.tr bana bu ödülü gönderdi. 
Gönderdi göndermesine ama bu ödülünde bazı şartları var tabi :)) 
Öncelikle : 
1- Ödülün resmini yayınlamak 
2-Sana bu ödülü gönderen bloggerın linkini yayınlamak 
3- Ve bu ödülü 7 kişiye (bazı bloglarda 15 kişiye diyor ) göndermek .

Bu ödül dağıtmanın /almanın amacı sanıyorum mim göndermek gibi bloglara canlılık getirmek bloggerları kaynaştırmak :) E öyleyse hadi kaynaşalım :)) 




Bende bu ödülü aşağıdaki blogger arkadaşlarıma gönderiyorum :) 

7--http://dikisedair.blogspot.com.tr/

Evet arkadaşlar top sizde :) Hadi bakalım bekliyorum :)

28 Ekim 2014 Salı

En Güzel Kırmızı Geri Dönüşüm Benim ki :))

Sevgili İrem Hanım 'ın düzenlediği geleneksel En güzel kırmızı En güzel beyaz etkinliğine çok katılmak istedim bu sene. Katılmak istediğimi de belirttim .Eyvahhh . Elimde kırmızı kumaş yok ki.Neyse vakit var alırım derken merkeze hiç gidemedim iyi mi. Elimde kırmızıya yakın bile kumaş yok. Nedense beyaz da hiç aklıma gelmedi. Ama tamamen tesadüf bir şekilde dün gece kullanmadığım bir montum vardı kırmızı . Onu yeleğe dönüştürmek aklıma geldi.Zaten bugünlerde hep tamir işleriyle uğraştım. Oğlumun (hatta bir arkadaşımın oğlunun) pantolonlarının bellerini ve fermuarlarını çıkararak eşofman beli ve lastiği taktım.Böylece okulda rahatça giyebilecekler. Bende pantolonlar giyilmeden bir kenarda eskiyecekken yeni eşofman alma zahmetinden  kurtuldum :) Geri dönüşüm yeleğime gelirsek : yapmasına yaptım ama etkinlik aklıma bile gelmedi. Sonra aklıma oğlumun bugün okulunda 29 Ekim gösterisi olduğu geldi. Bugün ona beyaz gömlek ile kırmızı yelek giydirmeye karar vermiştim. Sonra ben niye kırmızı yeleğimi giymiyorum ki dedim :) Sonra cevap verdim birde üstüne :) Giy tabi. Hava henüz sıcak olduğu için tişört ile giyebildim .
Sonra yine o çok konuşan geveze  iç sesim madem böyle ana oğul güzel güzel kırmızı beyaz giyindiniz e bunu bari koy etkinliğe dedi :)  Sonra kendimi irem Hanım 'ın sayfasında buldum :))
Benimki kırmızı geri dönüşüm olsun dedim .Katılan arkadaşların hepsi birbirinden güzel giysiler dikmişler. Ellerine sağlık hepsinin. Umarım benim geri dönüşüm yeleğimi kendi emeklerine saygısızlık olarak anlamazlar. Hiç katılamamaktansa ufak bir dönüşümle bari katılmak istedim. Ama seneye çok cici kıyafetler dikeceğim ; söz :))





24 Ekim 2014 Cuma

Bu tişörtün yakası nasıl düzeltilir ?

Bu tişörtü önündeki deseninden dolayı severek aldım ama yakası çok kötü duruyor. Ne yapabilirim de giyilebilecek kadar düzeltebilirim arkadaşlar. Size danışmaya geldim. Aslında iade edebilirdim ama renklerin güzelliğinden dolayı veremedim.Ben bunu ya adam edicem ya da en kötü baykuşun etrafından kesip başka bişeyde kullanıcam :) İnat ettim yani :) Fikir verebilirseniz memnun olacağım :))


15 Ekim 2014 Çarşamba

Tembel Adam Yaratıcı Olur , Üstelik Hediye Vermeyi de Sever :)

Birisine desem burdan benim internetten görüştüğüm arkadaşlarım var. Yüzyüze görüşemediğimiz ama maille telefonla görüştüğümüz.Hatta özel günlerde çekilişler düzenlediğimiz.Bazen de ortada hiç özel bişey yokken sırf ben kumaşını beğendim diye yanına da bir sürü hediye koyup gönderen arkadaşlar var desem :) "hadi ordan be " cevabını alırım. Ama bu yazdıklarım gerçek :) Çok şükür ki :)
Elektrik almak deyimini sevmesemde tam olarak hislerimi anlatıyor. Sanal alem demiyorum aslında birbirimizin resmini , çocuklarımızı , evlerimizi , görüyoruz paylaşıyoruz sonuçta :)

İşte böyle :) Mesajlaşıp blog üzerinden instagram üzerinden görüştüğüm blogger  arkadaşım bana çok güzel bir hediye paketi gönderdi :)
Güzel kızları ve kendisine bir örnek kıyafetler dikip beni kıskandırıyor kendisi :) Çünkü ben takım giyinmeyi çok severim :))



Çok sevgili arkadaşımın bloguna burdan : instagram hesabına burdan bakabilirsiniz . Ama dikişe gönül veren blogger arkadaşlar zira birbirimizi tanıyor seviyor ve takip ediyoruz. Muhtemelelen biliyorsunuzdur zaten :)

Şimdi gelelim güzel hediyelerime. Ben sadece beğendiğim bir kumaş gelecek diye beklerken bir açtım paketi bir sürü güzel kumaş dikiş malzemesi bir arada :))

Herşey bu kumaşı beğenmemle başladı :) Baksanıza ne kadar güzel değilmi ? 




Bu penye bir kumaş .Oldukça esnek.Şöyle salaş bir hırka güzel olur hani :) 


Bu çok hoş bir tişörte ön olabilecek çok güzel bir parça .Gerçeği çok daha güzel. 


Bu parçaya da bayıldım. Bu boyutta 2 adet var. Bir tişörtün önü yaparsam 2 tane tişört çıkar :) 


Bu küçük parça nasıl güzel nasıl simli. Minik bir kız çocuğuna gidecek bir elbiseye aplike olacak muhtemelen :) 


Bu aplikeyi ne yapsam bilemedim hala. Sırtta güzel olur dedi güzel arkadaşım ama nasıl bişey çıkar bilmiyorum şimdilik :)


Bu apoletleri yaza dikeceğim beyaz bir bluza kullanırım dedim :) 


Bu yaka için o kadar beklemem sanırım :) Beyaz bir şile bezi var elimde :) Onun için nefis bir yaka olur. 



Üşenmemiş pakete bu beyaz biyeyi de eklemiş arkadaşım :) 



Bu tarz bir yaka kullanmadım hiç .Sonucu bende merak ediyorum :)


Bu kumaş minicik kalplere sahip.Puantiye gibi dursada onlar minicik kalpler.Tam pudra pembesi. Bundan kendime hoş bir sweat dikmeyi düşünüyorum.Hatta ensesinde görünen fermuar bile olabilir. (modası geçmiş olabilir ama ben ancak dikeceğim :) ) 


Bunlar diğer malzemeler. Benim pek yaratıcılığım yoktur.Muhtemelen ilham gelmesini bekleyeceğim bunlar için :)) 



Buradan bu güzel hediyelerin için bir kez daha teşekkür ederim canım benim. Güzel kızların ve sana sağlıklı bol dikişli günler dilerim :)) Umarım bu güzel postu görürsün :)) 




8 Ekim 2014 Çarşamba

Nerdeyim ? Ordayım , burdayım , heryerdeyim :)



Yazmayalı yine epey zaman olmuş. Sağolsun arayan soran arkadaşlarım oldu demiycem :)) Çünkü zaten sık sık yazan birisi olmayınca pek kimse yokluğunuzun farkına varmıyor :) Bir arkadaşım hariç :) O kendini biliyor. Yoo sitem etmiyorum .Bende giremediğim zamanlarda farkedemiyorum kim var kim yok.
Gelelim bana . Nerelerdeyim. Aslında buralardayım.Bayramda bir yere gitmedik. Malum kurban bayramı işleri. Az da olsa misafir geldi.Bayram öncesinde oğlumun doğum günü oldu. Hemen sonrasında bilgisayarımda reklam istilası oldu.Ondan kurtulmaya çalıştım.Dün bütün günümü buna harcadım desem inanır mısınız. Sonunda kurtuldum ama . Bayramda ben işe gelmedim. Tabi ilk 2 gün . Bayramdan hemen önce yeni fidelerimiz geldi. Hatta oğlum bile bize yardım etti :)) Onların saatlik sulanması lazım.Haliyle biz 3 -4 günlerde çalıştık.Dolayısıyla hiç boş vakit bulamadım. Bloga da epeydir uğrayamadım. Resimdeki kadından daha kötü durumdayım aslında.



Yazacaklarım birikti aslında ama hepsini bu posta sığdıramam :) Sırayla aklıma geldikçe fırsat buldukça yazarım artık. Aslında pek dikiş dikemedim.Zaruri ihtiyaçlar dışında.Başlayıp bitiremediğim işler çoğunlukta her zamanki gibi .
2 gündür de ülke gündeminden dolayı canım bişey yapmak istemiyor.Umarım en kısa zamanda tüm akan kanlar durur .Her ne kadar sınırlarımızda görünsede aslında ülkemin tam ortasında yanan köz inşallah alevlenmeden söner. Tüm can korkusuyla yaşayan insanlara sen dayanma gücü ver rabbim. Hakkımızda haklarında en hayırlısını ver.

Hayat böyle akıp giderken güzel haberler de almıyor değiliz. Bu sabah acil işlerimi halledince biraz bloglara bakayım dedim ama ne mümkün. Herkes çoşmuş. Akşama artık evden (cepten) okurum .Evde bilgisayar açmayı sevmiyorum.Yıllarca eve iş götürdüm .Artık yeter dimi .Keyif için bile olsa bilgisayar görmek istemiyorum evde. Heh haber demiştim. Sevgili Türkan 'dan müthiş bir haber aldım. 2. bebeği yoldaymış.Burdan da kutlarım canım benim.Çok sevindim. Rabbim sağ salim kucağına almayı nasip etsin , hayırlı evlat olsun ,bahtı da tahtı da güzel olsun inşallah .
Şimdilik benden bu kadar. Hepinize sevgilerimi gönderiyorum arkadaşlar. Akşama sevdiğim tüm blog arkadaşlarıma uğrayıp neler yazmışlar okuyacağım.Hepsini yorum yazamam belki ama mutlaka okuyacağım :))

30 Ağustos 2014 Cumartesi

KAZA TESPİT TUTANAĞI - ARACINIZDA MUTLAKA BULUNSUN

Değerli Arkadaşlarım
Gerçekten ihtiyacımız olmadığında bilmiyoruz üzerine uğramıyoruz ama aracınızda mutlaka kaza tespit tutanağı bulundurun . Yeni çıkan yasalara göre bir süredir maddi hasarlı trafik kazalarında polis gelmiyor. Ben de hiç aklıma bile gelmemişti lazım olabileceği ama oldu işte.Hiç hesapta yokken maddi hasarlı bir trafik kazası geçirdim ve arabamdaki trafik setinin içinde kaza tespit tutanağı yokmuş. Kazaya karışan diğer araç ta da yokmuş.En yakın kırtasiyeye gittik (burası küçük bir yer olduğu için) bulamadık. Yoldan geçen bir taksiyi durdurduk (onlarda mutlaka olmalı) ama onda da yoktu (ya da vermek istemedi bilemiyorum) .Ölü ya da  yaralı olmadığı için (çok şükür )  trafik polisi gelmedi.

 Lütfen aracınızı kontrol ediniz eğer yoksa herhangi bir kırtasiyeden cüzi bir ücrete kaza tespit tutanağı alabilirsiniz.
Eğer hemen şimdi bu yazıyı okuduğunuz sıralarda yazıcınız varsa ve arabanızda olmadığından eminseniz aşağııda verdiğim adreslerden indirip yazdırabilirsiniz.

Allianazsigorta : http://www.allianzsigorta.com.tr/DB/Documents/kazatespittutanak.pdf

Groupama : http://www.groupama.com.tr/UserFiles/File/21211200.pdf

Hdı Sigorta : http://www.hdisigorta.com.tr/document/Kaza_Tespit_Tutanagi.pdf

Bunlar benim rasgele bulduklarım . Sizin de kasko sigortanızın web sitesinden veya herhangi bir sigorta firmasının web sitesinden indirebilirsiniz.

2 hafta önce bugün akşamüzeri eve gelirken her zaman gittiğim yolda giderken tâli yoldan çıkan bir bey (!) arabama arka yolcu kapısının yanı ve mazot deposundan vurdu . Çok şükür taraflarda bişey yok. Ama benim arabam hala serviste . 13000 liranın üzerinde ciddi bir hasar var. O kadar kötü yani.

Çarpan kişi o kadar sakindi ki sorun değil , sizde bişey yok bende bişey yok sigortalar halleder polise gerek yok deyip durdu . Bizde yapacak bişey yok nasıl sa kasko var dedik kabul ettik.Tutanakları düzenledik , işimiz bitti. Adam diklenmeye başladı ben haklıydım diye.Meğer alkollüymüş.Eşim anlamış ama insanlık yapıp polise söylemedi telefonda. -Aklınızda bulunsun alkolden şüphelenirseniz mutlaka polise söyleyin. O durumda polis gelmek zorunda.
Üstüne üstlük çarpan kişi suçunu kabul edip susarken yakındaki bir karpuz satıcısı( vuran adamın yakın akrabası) " abla sen vurmuşsun , görenler var, bu araba çarpmış ,çarpılmamış , senin geldiğin yok tali yol , dedi durdu. Bu da yetmezmiş gibi eşime dönerek : "abi sende kabahat karı ( aynen karı) milletine araba mı verilir. Bak bende 5 tane araba var vermiyorum , yayan gitsin gelsin , otobüse binsin ,karı milletine araba mı verilir " dedi. Eşim la havle çekti bişey demedi . Üstelik bu kelimeleri söylerken kendi eşi de yanında.
Kazadan sonra oldukça sakindim . Beni sinirlendiren insanların davranışları olur genelde. Olaylar bir şekilde çözümlenir ama örümcek beyinler temizlenmiyor maalesef. Etraftan toplanan komşular (çarpan kişi belediye de çalışıyor) belediye çalışanları -(onlarda evlerinin balkonlarında atletle demlenip kafayı bulanlar  ) abla çarptı biz gördük dediler. Acaba ahirette bunun hesabını nasıl verecekler.
1-Benim arabaya çarpabilmem için araçla trafikte gidiyorken tersten arabayla kalça atmam lazım diğer arabaya . Onun da tam olarak önünü hizalamam lazım seyir halindeyken .Nasıl olacak sa !
2-Gittiğim yol ana yol değil ama diğer tali yoldan daha geniş.
3-Ben sağ yoldan gidiyorum. Her zaman trafikte (kontrolsüz kavşaklarda ) yol hakkı istinasız sağdan gidene ait.
Ama maalesef haklı çıkmak adına haksızlık yapanları ben Allahıma havale ettim. Maddi olarak kaybım olmasa da bi süre daha arabasızım. Üstelik arabamın değeri düştü. Kaskodan aldığım hasarsızlık indirimim delindi. Ama olsun , sağlık olsun , Rabbim daha büyüklerinden korusun ,olacağı varmış diyorum. Ama örümcek beyinli insanlara hakkımı da helal etmiyorum .

Bir kaç gün önce sigortanın kaza tespit tutanağı tamamlandı .Tahmin edin bakalım benim kusur oranım yüzde kaç ?
Tabiyki % 0 . Karşı tarafın kusur oranı : % 100 . Tutanığı yazıcıdan çıkarttım .
O karpuzcuya gidip bak sen KARI milletine araba verilmez diyosun ama senin akraban bir kadın kadar bile araba kullanmasını bilmiyor naber ; diycektim. Eşim müsade etmedi , ben götürürüm dedi.
Çok uzun yazmışım kusura bakmayın. Aslında niyetim bu kadar ayrıntılı yazmak değildi ama başlayınca devamı geldi. Hangi çağda yaşarsak yaşayalım trafiği hala bayan şoförlerin aksattığını düşünen usta şoförler oldukça bayan sürücülere yaklaşım değişmez bunu anlamış oldum.

Konunun başına geri dönersen siz siz olun arabanızda tutanak bulundurun. Umarım hiç lazım olmaz ama ne olur ne olmaz .

21 Ağustos 2014 Perşembe

Erkek Gömleği Dikimi

Olabilir mi ? Erkek gömleği dikmiş olabilir miyim :) Bu sorunun cevabı kocaman bir EVET :)


Bir süredir erkek giyim kalıbı arıyorum ya dostla ? Aa buldun mu demeyin , bulamadım. Ama aklıma başka bir fikir geldi. Eşimin giymediği solmuş  bir gömleğini tamamen en ince dikişlerine kadar söktüm :) Genelde giysileri kesmeden biçmeden ihtiyacı olanlara vermeyi tercih ediyorum ama bazı giysiler oluyor mesela. Lekesi çıkmamış , yada çok solmuş . Onları vermiyorum tabi haliyle.Onlarda bu şekilde malzeme oluyor bana :)
İşte o bir zamanlar çok çok sevilerek giyilen gömlek bana kalıp oldu.
Aslında bu deneme amaçlı dikilmiş bir gömlek.Dikebiliyormuyum diye kendimi denedim.Kusurlarım yok mu çook ama onları sadece ben görebiliyorum :))

Gömleğin yakasında tela yok , hem telam yoktu hem gerek yoktu. Nasılsa giyilmeyecek dedim :) Ama keşke tela almayı bekleseydim. Giyilebilecek kadar güzel oldu :)
Fransız dikişi yapmayı beceremedim , normal diktim , dikişleri yana yatırıp çıma dikişi geçtim.


İliklerimde fena olmadı hani :) 
Ortasındaki siyahlık kurşunkalem izi :) Yıkanınca geçecek :)


Kol bantı biraz daha geniş olmalıymış , ültimatom geldi :)



Askıda yamuk durmuş ama milimilimine aynı yakaların boyutu :) 



Etekler muhakkak yuvarlak olur .Başka türlü giymez hazretleri :) 


Askıda uzaktan görünüm. Sabah çok erken çektiğim için koyacak bir yerler bulamadım :)


Yakın detay :) Çok yakın bakmayın ama kusurları görebilirsiniz :)


Hey maşallah babanda mı terziydi be dedim kendime sonra cevapladım "Evet yavrum senin baban bir terziydi" 


Arka görünüşü ihmal etmeyelim. 


Başlığa bakıpta erkek gömleği dikimi adına tutorial , pratik tavsiye vs bulacağınızı sanıyorsanız yanıldınız :))) O tamamen gogıl amcadan yolu geçenlerle burada bulaşabilmek için :)) 

Kendime Notlar : 
Acilen tela al 
Cep yapmayı öğren , kolaya kaçma , 
Fransız dikişine çalış :)) 





9 Ağustos 2014 Cumartesi

Abuk Subuk Bir Yazı 1


Dün sabah eşim beni dürterek uyandırdığında (ne olur ki herif bir günde öperek uyandırsan ) çok güzel bir rüya görüyordum.
Oğlumun okulunun bahçesindeyiz. Bizim kuzular 23 nisanda ve yılsonu gösterisinde yapmış oldukları karakedi rondunun provasını yapıyorlar.Ben hep bu gösteriler esnasında sahne arkasında olduğum için öne geçip kurula kurula seyremediğimden içimde kaldı sanırım. Sahnenin içinde en öndeyim bu defa . Sırtım seyircilere dönük ama çok ön taraftayım. Diğer kuzular oynadı onları izledim ... Tam bizim kuzular sahneye çıkıyordu , oğlum yerine geçti oyun başlayacak alnımda bir parmak , Eşim dürtüyor "kalk bitcim uyan " diye Bir açtım gözümü tepemde tersten bir yüz. Bugün git yarın gel dedim ama dinlemedi. Sonra açtığım gözlerimi kapadım bu defa ağzımı açtım . Nasıl kızdım ama niye zamansız uyandırıyorsun diye :))
Neyse sonra sinirim eşim evden çıkınca geçti.
Taa ki bu sabaha kadar . Bu sabah ta yine dürtürülerek  uyandırıldım , "bitcim kalk ben ne giycem ütülü tişört yok" diye .La havle vela kuvvete ."ya seni bana özellikle mi gönderdiler dedim. Sen git ben bişey görüyorum gelcem dedimse de bırakmadı. Bu defa cidden kızdım ama ."Naptım yine "diyor. Napacaksın yine rüyamın en güzel yerinde uyandırdın. Bu defa oğlumla spor salonundayız. Bür sürü anne ve  çocuk spor salonunda gösteri yapıyorlar. Tüm anneleri izledik - (izlediğimizde yere yatıp eşofmanlarla havada bisiklet sürme tarzı hareketler ) Tam sıra bize geldi. (kimbilir neler yapacaktık neler :)) ) Gene uyandırılınca bu mis gibi rüyamda yarım kaldı :) Off be off ağız tadıyla bir rüya bile görmeye izin yok bu memlekette.


Çok özledim kuzumu da .Araya sıkıştırıvereyim :)) 

Hatırlıyorum da bekarken annem uyandırınca beni ona cevap verir tekrar uyurdum. Rüyama kaldığım yerden devam eder kalanını görürdüm :) Hey gidi gençlik. Yaşlandıkça köreliyorum mu ne :)

Face de bir hoca var ,profil resmine de Yüzüklerin Efendisi filmindeki Gandalfın resmini koymuş :)
Binlerce de hayranı var. Bu arada filmi de çok severim. 3 filmi 3 er defa 3 kitabı da 3 er defa okuyacak kadar manyağım ayrıca . Neyse bu dedem(yada gençtir bilmiyorum) Bu zat-ı muhterem sevdiğine  kavuşamayanlara (aslında sevdiği kadını adam gibi yollardan elde edemeyen hanzolara ) büyü ile yardım ediyormuş. Allahım sen aklıma mukayyet ol .Eh işte aslında ben bu alemlere aksam bu hocanın yaptığının ohoo kaç katını yaparım. Bir kaç gizemli olayım da var benim :)
Birde kahve falı bakarım sormayın. En son komşunun kızına siz laptop alıyorsunuz markası da Toshiba dedim .:)) Onlarında bir kaç gün öncesinde toshiba laptop baktıklarını öğrenince bu fal olayına bir son verdim :) Bir sürüde tutan falım olunca korktum açıkcası. Neme lazım ben öyle bilinmeyen alemlerden korkarım ki. Hatta Yüzüklerin Efendisi oldum bi kere rüyamda : Yüzüğü bana vermişler sen koru diye . Ben de koşa koşa gittim bir çukur kazdım , yüzüğü gömdüm. Sonra bi topuk , hemen olay yerinden uzaklaştım . Benden bu kadar kahraman olur. Hem manyak hem ödlek .
Ay yine nerdeeeen nereye .Okuma zahmetine katlandığınız için çok teşekkür ederim. Konuyu kapatırken
size bir iyi bir kötü haberim var.
Hangisini önce vereyim :)
Tamam kötü olsun önce .
Kötü Haber  : bu abuk subuk yazıların devamı gelecek.Zira bende malzeme çook.
İyi Haber  : Bu anlatılanların hepsi gerçek . Kesinlikle tarafımdan kandırılmıyorsunuz :)

6 Ağustos 2014 Çarşamba

Şarap Fıçısından Barbekü (Mangal) Yapımı 2

Başlığa bakıpta hoppa bunlar daha önce de mi yaptılar bundan dediniz dimi :) Evet daha öncede yaptık :) 
O barbekü de BURADA :) 
O zamanlar bloga yazmıyordum o yüzden yapılış aşamalarını çekmemiştim. Yine eşimin emeği olan sandaye dönüşümü de burada :)

Önce fıçıyı bulduk , orta kısmından kesip açtık. 

Sonra nervürlü demir ile içine iskelet yaptık :) 


İskelet oluşunca ateş tuğlası döşemeye başladık :)


Tuğla döşemeye devam ...




Tamam tamam bütün işi eşim yaptı itiraf ediyorum :)


Tuğla döşendi bitti :)


İçi de pek geniş oldu :)


Heyy daha bitmedi ki :)


Sonra böyle güzel renklere boyandı . Renklere ben karar verdim. Çok yoruldum çook :) 


İşte böyle alev alev yaktık :)) 


Mangal sonrası patlıcan közlemeyi de ihmal etmedik :) 


Nasıl olmuş beğendiniz mi :) 
Ben öyle her yaptığımı her aldığımı koyuyorum buraya ya .Eşim de kim napsın senin yaptıklarını diyor :) Ben de öyle deme 100 küsur takipçim var diyorum :)) Ama es kaza blogumu açar da okursa her konum 1-2 yorum almış :D Bu mu senin blog diyecek .O yüzden onun emeği olan bu posta çok yorum istiyorum arkadaşlar :) Yüzsüzlük demeyin sakın , benimkilere yine yazmazsanız yazmayın da  , bu postta eşime rezil olmayayım :)) 
Not 1 : Üstteki yorum için yazılan kısım 10 yorumdan sonra kendini imha edecektir :P Sonra eşim "hadi len ordan oy ister gibi yorum mu istedin " demesin :D 
Not 2 : Fırsat bulduğumda birde balkon yenilememizi yazacağım :) 


5 Ağustos 2014 Salı

Kendimi Anlattım :) Busybody den Meşgul Anneye ...





Adım meşgulanne ya :) Aslında benim yıllardır forumlarda websitelerinde kullandığım nickim busybody . Busybody ne demek işgüzar , herşeye burnunu sokan tip demek :D Tam da beni anlatıyor.Ama blog ismi olarak olarak alamadım :) Birisi almış ama hakkını da verememiş.Boş boş duruyor :) Blogu açarken ne olsa diye çok düşündüm.Bulamadım.
Ben  eskiden web tasarımı yaptım , e-ticaret sitesi kurdum , bilgisayar forumlarında ,muhasebe sitelerinde  takıldım hep busybody idi adım :) Hatta bir çok forumda kadın olduğumu bile anlamadılar abi / hocam diye hitap ettiler vs :) Anne çocuk bloglarına uğramazdım bile (şimdi oralardan çıkmıyorum :)) Ne zamanki yaş kemale erdi ben de erdim :) Mutasyona uğradım , zevklerim ilgi alanlarım değişti. Kendi irademle pembe bile giyer oldum :) Şimdilerde danteller , kumaşlar , havlular ,elbiselerle bol bol dikişle meşgul olmaktayım.
Nerden nereye dimi ama :)

Birde okumayı ve yazmayı sevdim hep .Hala da seviyorum ama hiç bir zaman ortaya şahaserler çıkaramadım :) Günlük tuttum beceremedim. Hikayeler yazdım bir süre sonra kendim beğenmedim. Yırttım attım. Ortaokul / lise dönemlerimde hep kompozisyon yarışmalarında derecelere girdim :) Ama okumak bende hiç geçmeyen bir tutku oldu.Ne bulsam okudum. Yemek sofrasında bile etrafımda eski gazete varsa onu bile okudum. Hala da çok severim . Bir kitap blogum olsun istedim .Olmadı. Meşgulanne de yazayım okuduklarımı tanıtayım dedim , ilk 10 kitaptan sonra yetişmedi. O çok ayrı bir hobi anladım. Kitap blogu yazmak ayrı bir zaman ayrı bir mekan istiyor. Öyle google dan kitap görsellerini bilgisayara indirip yazmakla olmuyor :)) Hepsini ayrı ayrı sindirip ondan sonra yazacaksın.Yoksa benimle beraber milyonlarca kişi okuyor aynı kitabı .Bir fark olmalı. O farkı da ben veremedim :) Şimdilik sadece okumaya devam ediyorum. Belli mi olur bir zaman gelir dikişten uzaklaşırsam kitapları yazarım :) Gerçi hiç bir zaman yazdıklarımı beğenmiyorum ama olsun . Yazabilmek te ayrı bir kabiliyet :) Oğlumda çok seviyor hikaye anlatmayı kurgulamayı.Başından sonuna kadar hikayeyi kuruyor bitiriyor.Ayrıca oldukça da güzel resim yapıyor.Tiyatral yeteneğine de var.Ama tüm bunlara rağmen oldukça çekingen .Bildiğin içine kapanık :)  Ama umarım gün gelir kabuğundan çıkar henüz çok küçük :) Dünyaya güvenmesi lazım :) Belli mi olur belki o günün birinde yeteneklerinden birini ortaya koyabilir.
Aslında bu posta başlarken amacım son zamanlarda okuduğum ve yazmadığım kitapları toplu olarak yazıvermekti. Ama yazmaya başlayınca neler döküldü ağzımdan :)  Başlığı da hopp değiştiriverdim.
Oradan bakınca sanki sürekli başka işlere el atmış ama hiç birini becerememiş birisi gibi dursam bile bundan pişman değilim. Çünkü bu tecrübelerim beni ben yaptı. Şimdi arkadaşlarımın / ailemin her konuda fikrimi sorması , sözlerime değer vermeleri , cin fikirlerin ,pratik çözümlerin hep benden çıkması tesadüf değil yani :)) Bu yaşadıklarımın ve yaşattıklarım sonucu :))

Konu çok dağıldı esas konuya gelelim derseniz, son zamanlarda okuduklarımı toplu olarak listeleyivereyim  :)

Grinin Elli Tonu  -   E.L. James
Karanlığın 50 Tonu  - E.L. James
Özgürlüğün 50 tonu  - E.L. James
Ferrarisini Satan Bilge - Robin Sharma
Secret  - Rhonda Byrne
Ve Dağlar Yankılandı  - Khaled Hosseini
Elif  - Paulo Coelho
102 Dakika ( devam ediyor)  -  Jim Dywer ,Kevin Flynn

Aslında daha vardır ama aklıma gelmedi. Bunlar instagrama fotoğrafını koyduklarım.Oradan bakıp yazdım :) Bu arada beni instagramda bulmak isterseniz :) mesgulanne yim orada da . Maalesef yine busybody alınmış :))

Bu arada umarım sonuna kadar okumuş ve daha önemlisi inşallah sıkılmamışsınızdır :) Her insan gibi dinleyen birisini bulunca ben de  çok konuşurum :)



2 Ağustos 2014 Cumartesi

SIcak Sıcak Kumaşlarım :)

Yepyeni kumaşlarımı paylaşmak istedim sizlerle :) 

1- Pazardan aldıklarım. Oğluma ve oğlumun arkadaşına dikilecek (yeni kardeşi oldu ve bebek hediyesi haricinde büyüğe de hediye götürmeli diye düşünüyorum ben -varolan kardeş kıskançlığını daha da körüklemeyelim diye :) )  .Çizgili olan kumaşdan eşime tişört dikeceğim. Aynısından daha önce diktim kendime. O pek sevmesede ben takım giyinmeyi çok seviyorum :)) 


2-Baykumaşın yumuşacık bebek penyesi .Kocaman bir parça aldım. İyiki almışım.Penyesinin kalitesi çok güzel. Bundan oğluma ve  kuzenlerimin  yeni doğacak bebeklerine birşeyler dikeceğim .


3-Lacoste dediğimiz pike penye kumaşlar . Yine baykumaştan.Bunlar diğer aldıklarımın yanında hediye geldi :) Çok güzeller. 


3- 2 parça likralı kot kumaş . Koyu yeşil.Yine baykumaştan. Kendime ve oğluma kış gelince pantolon dikeceğim :) Hep anne kız kombini görecek değiliz ya :) 


4- Bunlar yine baykumaştan pike penye. Açık gri. Bunlardan çalışanlarımıza logolu tişört dikeceğim :) Eşim dikiş makinasını alırken şart koymuştu.Artık firma tişörtlerini de sen dikeceksin diye :) Umarım becerebilirim :)) 


5- Bunlarda modası geçmeden dikmek istediğim neon kumaşlar. Çok esnek ve yumuşacıklar.Umarım esnetmeden kaydırmadan dikebilirim :) Bu arada ilk defa  neon renk dikip giyeceğim :)) Yine baykumaştan .


6- Bunlarda yine baykumaştan. Eşime gömlek dikmeyi düşünüyorum :) Tabi şimdilik düşünüyorum sadece :) 
Düz renk gri olanlar baykumaşın hediyesi . 


7- Buda kalın kışlık sweatshirt kumaşı.İçin tüylü kalın penye . Eşime ve oğluma (yeterse bana da ) eşofman altı dikeceğim kışa :) Yine baykumaştan .


Dİkkat ettimde hep oğluma ve eşime almışım bu defa kumaş :) Ama kendine dikilecek o kadar çok kumaşım varki.Onları dikmeye başlasam 1 sene kumaş almamam lazım :)